Şiddete Karşı Düşünce Ortamı





Fişek Enstitüsü
Çalışan Çocuklar Vakfı

ŞİDDETE KARŞI DÜŞÜNCE ORTAMI SEMPOZYUMU


19-20 Nisan 2008 Çağdaş Sanatlar Merkezi Ankara


Küreselleşme kıskacındaki dünya, en çok şiddetten sarsılıyor. Doğaya, insana ve hayvana zarar verilmeden, kan dökülmeden, cana kıyılmadan bir günü yaşayamaz hale geldik.


Şiddetten beslenen egemen güçler, dikkatimizi hırçınlıklara, uyumsuzluklara ve bunların yansıması olan “insana karşı” bireysel suçlara çekmek istiyorlar.


Tepkilerin ve karşı çıkışların, uysal anlatım biçimleri ve şiddetsiz gösteri ortamları vardır. Ama ne yazık ki, küreselleşme, koşulları yumuşatacağına, tersine ağırlaştırılıyor ve bundan çıkar umuluyor. Dünyayı ateş topuna çevirenler, bundan çıkarlar da sağlıyor. Yapılan istatistikler, dünyada zenginlerin sayısının azaldığını, ancak bu az sayıdaki zenginin servetlerinin hızla katlandığını gösteriyor .


Aç ve çaresizliği ile başbaşa bırakılan, geleceği için tek bir umut ışığı görmeyen insanlar öfkelenmemeyi nasıl başaracaklar, öfkelerini nasıl boşaltacaklar, öfkelerine nasıl engel olabilecekler?


Küresel güçler, bu soruların yanıtlarını yoksulluk içindeki insanlara buldurmak için, medyayı, bilgisayar oyunlarını, şiddet dolu olguları kullanıyorlar. Onlar, gerçek hedefin adresini saptırarak, okları birbirlerine yönelttiriyorlar. Sonunda da, “insan insanın kurdudur” diye düşünmesini sağlamaya çalışıyorlar.


O zaman bizler, bu düşüncelerden kurtulmak ve şiddetin özünü yakalamak zorundayız. Bunu da ancak sosyal toplulukları ve alanları göz önüne alarak başarabiliriz.


Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı, Türkiye Gençlik Federasyonu ve Çankaya Belediye Başkanlığı’nın işbirliği ile şiddete karşı bir düşünce ortamı oluşturulmak üzere, süreç başlatıldı.


19-20 Nisan 2008 tarihlerinde, Ankara’da, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, her yaş ve cinsiyetteki insanlar bir araya gelecek, şiddetin hedefi olan ortamlar tartışmaya açılacak.


Şiddete Karşı Düşünce Ortamı’nda buluşmak ve farkındalığımızı hem göstermek ve hem de arttırmak zorundayız. Yoksa yok olup gideceğiz.


[ Program ve ayrıntılı bilgi için tıklayın. ]