Denizli’de Küçük İşyerlerinde Çalışan Kızlara Yönelik Sağlık Sosyal Hizmet Sunumu

AMAÇ

a) Uzun Erimli Amaç – Çocuk emeğinin sona erdirilmesi

b) Kısa Erimli Amaç – Çalışan kız çocuklarıra sağlık-sosyal sorunları araştırmak, çalıştıkları ortamları geliştirerek karşılaştıkları sağlık-güvenlik tehlikelerini en aza indirmek; sosyal sorunları ile ilgili çıkış yolları için modeller ve stratejiler geliştirmek.

HEDEF GRUP

15 yaşın altında öğrenim ile ilişkisini kesmiş çalışan kız çocukları.

YÖNTEM

Denizli’de kız çocukları, yalnızca küçük işyerlerinde değil, büyük işyerlerinde ve organize sanayi sitesi ortamlarında da çalıştırılmaktadır. Bundan ötürü, daha önceki Fişek projelerinden farklı olarak, bir küçük sanayi sitesinde sağlık-güvenlik birimi kurmak yerine, yalnızca kent merkezindeki bir irtibat bürosu ile yetinilmiştir. Buradan yola çıkarak, Yürüyen Klinik’le fabrika ve atelyelere düzenli geziler yapılmış; Mesleki Eğitim Merkezi’ndeki çıraklardan öncelikle kız olanlarına sağlık-sosyal hizmet sunulmuştur. Kızlarla dar grup toplantıları yapılmış ve “düş”lerini gerçekleştirmeleri için olanaklar araştırılmış; bazı hallerde bu olanaklar proje kapsamında sunulabilmiştir (Örneğin, örgün eğitimini tamamlama vb)

YAZGISI

Projenin kazanımları çok olmuştur. Çünkü Türkiye’de ilk kez çalışan çocukların, toplumsal cinsiyetleri üzerine çalışılmış ve müdahale yöntemleri denenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen veriler, çeşitli bilimsel ortamlarda sergilenmiş ve uyarıcı olmuştur. Kızların yalnızca bugününü değil, yarınını da etkileyen olgular değerlendirilmiş ve sorunlar aşılmaya çalışılmıştır. Bugün de süren düşünce üretimi, tartışma ve önerilerle, Türkiye’deki toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri tartışmasına yeni boyutlar katılmaktadır. Ayrıca, elde edilen bilgiler, diğer Fişek projelerinde yer alan çalışan kız çocuklarına da uygulanarak, onların da durumlarında gelişmeler sağlanmaya çalışılmaktadır.

Bütün proje çalışmalarının ve elde edilen düşünsel – eylemsel kazanımların web sayfasına katılmasıyla, tüm bilgi ve deneyimlerin, yalnızca Türkiye içerisinde değil, uluslararası planda da paylaşılması sağlanabilmektedir.

TAKVİM

Başlangıç Tarihi : 24.04.1996

Bitim Tarihi: 20.05.1999

 

ÇIKARILAN DERS VE SONUÇLAR :

1. Çocuklar, aileler ve karar mekanizmaları açısından elde edilen somut sonuçlar :

Çalışan çocuklara yönelik Fişek projelerinin karakteristik özelliği ilişkilerin merkezi olarak işyerini almasıdır. Çalışan kızlarla bağlantı, işyerlerinde ve çıraklık eğitimi merkezlerinde kurulmuştur. Bazı mahalle gezileri dışında, kız anneleriyle yoğun bir ilişki yaşanmamıştır.

Fişek/Denizli projesinin “aileler ve karar mekanizmaları” üzerindeki etkisi yarına yöneliktir. Kızın bugünkü ailesi (annesi, babası, kardeşleri) değil, yarınki ailesi (kendisi, eşi ve çocukları) hedeftir. Yine de, ondaki değişimler, az da olsa bugünkü ailesini de etkileyecektir.

Çalışmalarımız boyunca kızlar, kendi bağımsız kimliklerini farketmeye, yaşamda kendilerine dayatılanın dışında yollar bulunduğunu ve bulunduğu toplumdan farklı olmanın hiç de korkulacak bir şey olmadığını anlamaya başlamışlardır. Bunu konuşmalarıyla ve arkadaşlık ilişkileriyle ortaya koymaktadırlar.

2. Projeden çıkarılan dersler :

Proje, çalışan kızların sosyal gelişmeler ve bireysel hakları konusunda çok duyarlı olduklarını ortaya koymuştur. Yalnızca kendilerini geliştirmekle kalmayıp, aralarında duygusal bağ olan ve olmayan erkek arkadaşlarını da etkiledikleri görülmektedir. Ancak tüm bu duyarlılıklarını yaşama geçirebilmeleri için, sevdikleri ve ekonomik bağımsızlıklarını sağlayabilecek bir meslekte kendilerine yer edinmeleri gerekmektedir.

Buna karşın, evlenene kadar ya da daha sonra çalışma yaşamına döndüklerinde, hep belirli meslek kollarına hapsedilmektedirler. Denizli’de gördüğümüz tüm kızlar, tekstil ve kuaför iş kollarında çalışmaktadırlar. Özellikle tekstil sektöründe çalışmaktan hoşnut olmayan kızlar evlenene kadar salt para kazanmak için çalışmakta, bir meslek edinmemekte ve evlendikten sonra da evine çekilmektedir. Bu kısır döngüyü aşabilmenin tek yolu onlara yeni ve değişik meslek dallarını öğretebilmektir.

Yine bu kısır döngüyü aşabilmenin yolu, değişim isteğindeki genç kızlara verilen desteğin sürmesi ve sayıca artmalarının sağlanmasıdır. Bunun için de, eğitimlerin yaygınlaştırılması ve kızların bir “odak” çevresinde kümelenmelerinin sağlanması gerekir.

3. Projenin güçlü ve zayıf yanlarının çeşitli ölçütlere göre değerlendirilmesi :

* Kaynakların harekete geçirilmesi :

Fişek projelerinin bir başka karakteristik özelliği, küçük işyerlerindeki yetişkin çalışanlara yönelik sunduğu hizmetlerden elde ettiği gelirle, kurduğu modelin sürdürülebilirliğini sağlamasıdır. Nitekim, IPEC desteğinin kesilmesinin üzerinden uzunca süreler geçmiş olmasına karşın, Ankara(Ostim) ve İstanbul(Yenibosna) projeleri çalışmalarını geliştirerek sürdürmektedirler; o

kadar ki, Ankara’da iki komşu sağlık merkezi (aynı
araç-gereçleri kullanan ama ayrı sanayi sitelerinde oluşturulmuş sağlık merkezi)
harekete geçirilebilmiştir.

Yine Ankara ve İstanbul projelerinden elde edilen kaynaklarla oluşturulan Vakıf yapısı; çalışmaların daha geniş bir gönüllü grubu ile yürütülmesine ve kamuoyuna konunun maledilmesinde daha etkin bir örgütlenme biçimi oluşturmuştur. Ancak Vakıf yapısı, Fişek Enstitüsü’nün çalışan çocuklara yönelik bu projelerde ek finansman kaynağı olarak kullanılacak düzeye ulaşamamıştır.

Ankara ve İstanbul projelerinden farklı olarak, Denizli çalışmasında, işverenlerin katkılarını alacak bir “Sanayide Sağlık Merkezi” oluşturulmamıştır. Çünkü, sanayiden işlerde erkek çocuklar çalışmakta; konfeksiyon işleri ise ya daha büyük ölçekli fabrikalarda yine küçük kız emeğinden yararlanılarak sürdürülmekte; ya da mahalle aralarında, evlerde ve geçici atelyelerde yapılmaktadır. Küçük kız emeğinin kümelendiği bu iki iş alanı için farklı yaklaşım tekniklerinin denenmesi gerekir.

Denizli’de olduğu gibi küçük kızlara yönelik projelerde, Vakıf yapısının güçlendirilmesi yoluyla finansman sağlanması en gerçekçi yol olarak görülmektedir.

* Çocuk işçiliği konusunda yeni araştırma ve çalışmalara aracı olması

Fişek/Denizli çalışması, ortaya koyduğu yeni verilerle, Türkiye’de çalışan küçük kızlara ilişkin, ilk kez bu denli yaygın ve derinlemesine bilgi ortaya koymuştur. III.Ulusal Nüfusbilim Kongresi’nde de kamuoyuna sunulan “Kız ve Erkek Çocuk Emeği Arasındaki Farklılıklar” dikkat çekmiştir.

Ayrıca kadın hareketi için de, çalışma yaşamındaki cinsiyet ayırımcılığının köklerinden birinin ortaya konulması dolayısıyla yararlı olunmuştur. Vakfımıza bu konuda yeni ve ortak çalışma önerileri gelmekte, ancak ülkenin finansman darboğazı, tüm bağış kanallarının da tıkanmasına yol açmaktadır.

* Ulusal politikalara katkısı

Fişek projelerinin, ulusal politikalar üzerindeki etkileri görülmeye başlanmıştır. Bir yandan Türk Tabipleri Birliği (Turkish Medical Association) tarafından yürütülen “işyeri ortak sağlık birimi” uygulamasına örneklik oluştururken, öte yandan çalışan çocuklara sağlık-sosyal hizmet sunumu yaygın olarak konuşulmaya ve bilimsel makale, tez vb aracılığı ile akademik çevrelerde ele alınmaya başlanmıştır.

Fişek projelerinin önemli bir bölümünü oluşturan Çıraklık Eğitimi Merkezlerindeki okul sağlığı çalışmaları, devlet bütçesindeki kısıtlılıklar dolayısıyla, Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündemine girememiştir.

Yine Fişek projelerinin ve bu arada Fişek/Denizli’nin Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından yakından ve ilgiyle izlenmesi, bu iki kuruluş arasında yakınlaşmayı ve ortak çalışmaları getirmiştir.

* Duyarlılık

Fişek Enstitüsü’nün 1992 yılından beri çıkartmakta olduğu iki ayda bir yayınlanan Çalışma Ortamı dergisi, elde edilen bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasında ve kamuoyunun duyarlılığının arttırılmasında da yardımcı olmuştur.

Fişek/Denizli, bu ilde çalışan çocuklarla ilgili konuların ilk kez konuşulmaya başlanmasını getirmiştir. Projenin başlangıcında, yerel basın ve televizyon kanalı konuyla yakından ilgilenmiş ve geniş yer ayırmıştır. Proje yürütücüsü Dr.Azime Bilgiç, geçen süre içerisinde, gerçekleştirilen çalışmalar ve kurulan bağlardan sonra “Denizli’de çalışan çocuklardan beni tanımayan pek azdır” demektedir.

Dr.Azime Bilgiç’in ve eğitim amacıyla Çıraklık Eğitimi Merkezi’ne giden Nurhayat Kemerli, Oya Fişek, Ülkü Selçuk’un çevresinde hemen küçük bir kız grubu oluşuvermiştir. Zaman zaman uzaklaşma ve katılımların gerçekleştiği bu çevre, duyarlılığın da en önemli göstergesidir. Yine bu çerçevede, mahalle ziyaretlerinde, kız anneleriyle yapılan görüşmelerde, onlardan olumlu ve olumsuz çeşitli tepkiler alınmıştır.

* Eğitim

Fişek/Denizli çalışmalarının en önemli getirilerinden biri de “eğitim” alanındadır. Gerek çalışan kızların davranış değişikliğini gerçekleştirebilmek için yapılan eğitim çalışmalarının; gerekse onların örgün eğitim olanaklarından yararlanarak dışarıdan-okul bitirmelerinin sağlanmaya çalışılmasının dikkatle üzerinde durulmalıdır. Fişek/Denizli projesi çerçevesinde, 4 çalışan kıza okuma yazma öğretilmiş; 24 kızın ortaokulu bitirmesi için kurs düzenlenmiştir. Halen 3 çalışan kız, açık liseye devam etmekte ve Fişek/Denizli tarafından ders anlatılarak desteklenmektedir.

Sözgelimi, bilgisayar öğrenen ve kendisini hem davranış ve hem de giyiniş olarak geliştiren bir çalışan küçük kız, çalıştığı fabrika içerisinde önemli bir pozisyon değişikliği gerçekleştirmiş; ve diğer çalışan küçük kızlarca imrenilir olmuştur.

Çalışan küçük kızların küçük bir bölümünün Mesleki Eğitim Merkezi’ne devam etmesi ve ancak onlara kapsamlı eğitim yapılabilmesi, bu çabanın sınırlı kalmasına yol açmaktadır. Buna karşın, işyerlerinde, yeni yeni çalışan kızlara ulaşılabilmesine karşın, işverenin işgücü kaybına yol açmamak için eğitim çalışmalarına izin vermemesi eğitimin daha fazla yaygınlaştırılmasını da engellemiştir.

Eğitim çalışmalarında

  • Güvenlilik (özgüven) geliştirme
  • Toplumsallaşma süreci ve içselleştirme (kendine rol biçme)
  • İnsan ilişkileri ve dayanışma gereksinmesi
  • Kadın özelindeki sorunlar
  • Beden bilinci
  • Yasalar karşısında kadın konuları üzerinde durulmuştur.

Bu eğitimlere katılan kız sayısı 200’dür. Oluşturulan odağa katılan ve iş dışı zamanlarda da temasını sürdüren kızların oluşturduğu grupta ise 30 çalışan kız bulunmaktadır.

* Yoksulluğu giderme

Fişek/Denizli projesinin “yoksulluğu giderici” etkisi yarına yöneliktir. Çalışan kızların evlendiklerinde çalışma yaşamını terketmemeleri yolundaki eğitim, gözlemlerimiz sonucu olumlu sonuç vermiştir. Projenin başlangıcında (1995) 15 yaşında olan çalışan 400 kızdan 23’ü evlenmiştir. Bunlar arasında, yoğun iletişim kurulan ve eğitim yapılabilen 30 kişilik grup içinden evlenen hiç kız çocuğu yoktur. Evlenen kızlar, hem işverenden “evlilik parası” almak için, hem de geleneksel tutum içindeki ailelerini tatmin etmek için işten ayrılmaktadırlar. Ancak evlenen kızlardan biri, tüm bunlara karşı çıkarak, işten ayrılmamış ve evlilik öncesi pozisyonunu sürdürmüştür. Öte yandan, evlenen kızlar başta olmak üzere çalışan kızlarda aile planlaması tekniklerine karşı yoğun bir öğrenme isteği bulunmaktadır. Bu üç öge, ilerisi için umut vermektedir.

* Çocuk işçiliğiyle mücadelede toplumun güçlendirilmesi

1992 yılında Türkiye’de IPEC projeleri başladığında, çocuk işçiliğinden sözetmek bile hoş karşılanmayan ve bazı siyasal akımların sözcülüğünü yapma biçiminde görülen bir girişimdi. Buna karşın, yine de az da olsa o tarihe kadar bu konuda çalışmalar ve girişimler yapılmıştı.

Ancak 1992 yılından sonra, hem sosyal partnerlerin konuya yoğun olarak girmesi ve hem de NGO’lar tarafından model çalışmalar ortaya konulması, kamuoyunda konunun çok daha rahat ve çok yönlü tartışılmasına olanak vermiştir.

Fişek/Denizli’de yapılmaya çalışılan da, sanayi yönünden gelişmiş ama sosyal müdahale programlarından fakir bir ilimizde ve özellikle tabu sayılan “cinsiyet ayırımcılığı” konularındaki saptamaları ve sosyal müdahale programlarını topluma maletmeye çalışmaktır. Kesintilerle de olsa üç yıllık varlığımızın, konunun çalışan kızlara (ve dolayısıyla ailelerine) yansımasının ve basın-TV aracılığıyla topluma yansımasının, “çocuk işçiliğiyle mücadelede toplumun güçlendirilmesi”ne katkıda bulunduğunu düşünüyoruz.

* Çocukların işten çekilmesi

Çalışan kızların bu aşamada işten el çektirilmesi, onların toplumdan izole edilmesine ve erken yaşta evlendirilmesine aracılık eder. Çünkü henüz toplumun dar gelirli kesiminde, kızların zorunlu eğitim aşamasından sonra okutulması fikri yer etmemiştir. Projemiz, “kız çocuğunun toplumdaki yeri ve bağımsız kişiliği” konusundaki bu yanlış yargıları değiştirmeye yöneliktir. Onun için de, bu aşamada yapılması gereken, kızların işten el çektirilmesi değil, daha iyi koşullarda çalışmalarının sağlanması, düşünce yapılarının etkilenmesi ve düşlerinin gerçekleştirilmesinde yardımcı olunmasıdır.

* Çocukların çalışma koşullarının iyileştirilmesi

Fişek projelerinin en çok üzerinde durduğu konu, çalışan çocukların çalışma koşullarının iyileştirilmesidir. Bu amaçla, hem çıraklık eğitimi merkezinde ve hem de işyerlerinde koruyucu sağlık hizmetleri sunulmakta; iş sağlığı güvenliği dersleri anlatılmakta; hem de işyerleri iş güvenliği uzmanınca gezilerek alınması gereken önlemler ortaya konulmaktadır.

1997-98 öğrenim yılında 1005 çocuk muayene edilmiştir. Bu çocuklardan 350’si kızdır. Kızlardan, Çıraklık Eğitimi Merkezi’nde ulaşılanların sayısı ise 87’dir. 1998-99 öğrenim yılında ise 462 çocuk muayene edilmiştir. Bu çocuklardan 300’ü çalışan kız çocuğudur. Kızlardan Çıraklık Eğitimi Merkezi’nde ulaşılanların sayısı ise 80’dir.

1998-99 dönemindeki çalışmalarda, 132 işveren ile temas edilmiştir. Bu işyerlerinden kız çocuğu çalıştıranların sayısı 88’di; bugün ekonomik kriz dolayısıyla bunların 40 tanesi kapanmıştır.

Fişek/Denizli kapsamında bulunmamakla birlikte, diğer projelerde gerçekleştirilmiş olan “İş Güvenliği Sergievi” ve “İş Güvenliği Mühendisi”nin katkısı, bu projede de sağlanmıştır.

“Çocuk emeği bulunan malların” alınmaması yolunda yabancı ülkelerden gelen baskılar, çalışan kızların, işyeri çalışan listelerinden düşmesine yol açmıştır. ?imdi yaşı küçük kızlar, her fabrikada bir-iki günden fazla olmamak üzere, ekipler halinde tur yaparak çalışmaktadırlar. O işyerinin işçisi olmayıp, ambalaj, temizlik vb işleri üstlenen bir taşeronun işçisi olarak görülmektedirler.” Çalışma süreleri daha uzun, sosyal güvenceleri yoktur. Görüşülebilenlerin Denizli merkezde değil, yakın köy ve kasabalarda yaşıyan ve Denizli’ye iç anadolu köylerinden gelen göçmenler olduğu anlaşılmıştır. Bugüne değin, incelediğimiz çalışan kızlardan farklı ve yeni bir sömürü biçimi ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bu son bir kaç ayın gelişmesidir.

* Kurum kapasitesinin arttırılması

Fişek projelerinde kurum kapasitesinin arttırılması için, bir yandan çalışan çocuklar hizmet sunacak araç-gereçlerin ve örgütlenmenin kurulmasına ağırlık verilirken; öte yandan aynı araç-gereç ve örgütlenmenin yetişkin işçilere (işyeri sağlık servisi olarak ve işvereni tarafından ödenmek kaydıyla) bu hizmetin satılması yoluyla kendi kendini finanse etmesi amaçlanmaktadır.

Çalışan çocuklara hizmet sunumunda eldeki araç-gereç ve örgütlenmeden sonuna dek yararlanılırken; çeşitli nedenlerle bugüne kadar kendi kendini finanse etme olanağı yaratılamamıştır. Bunda, IPEC proje desteğinin iki kez kesintiye uğramış olmasının etkisi vardır; bu proje çalışanlarında bu çalışmanın sürdürülebilir olamayacağı kuşkusunu yaratarak, günübirlik düşünmelerine neden olmuştur. Günübirlik düşünmeyle kastedilen şudur: Bugün verilen ödevi en mükemmel şekilde yapmak ama proje desteği kesildikten sonraki dönemi kapsayan “kurumsal kapasite arttırımı” ile ilgili girişimlerde pasif kalmak… Bu davranış biçimini etkileyen ögelerden bir başka ve önemlisi, ekonomik krizdir. Çalıştığımız işyerlerinin tümünün konfeksiyon sektöründe olması, yoğun iflasların ve kapasite düşüşlerinin yaşanması, hem işverenlerin yetişkin işçileri için kaynak ayırmalarını engellemiş ve hem de Fişek çalışanlarının ileriye ait planlarında, kurum-dışı çözümler aramalarına neden olmuştur.

Dolayısıyla, Fişek/Denizli için, bugün bulunduğumuz noktada, bir kurumsal kapasiteden değil, kurumsal potansiyelden sözetmek daha yerinde olur. Bununla kastettiğimiz şudur: Denizli’de uygun ekonomik koşullar oluştuğunda, “hem çocukları ve hem de onlarla birlikte çalışan yetişkinleri ve onların çalışma ortamlarını kapsayacak sağlık ve sosyal hizmet zincirini harekete geçirecek” kurum potansiyeli vardır; ama bugün için bunu besleyecek olan işverenlerin ekonomik olanakları yoktur.

KATKILAR

  • Uluslararası Çalışma Örgütü Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası
    Programı (ILO – IPEC)
  • Fişek Sağlık Hizmetleri ve Araştırma Enstitüsü