Çalışan Çocukların (12-18 YAŞ) Kendi Sağlıklarını Yükseltmedeki Sağlıkla İlgili

…Davranış Biçimlerinin Saptanması

Öğr.Gör.Zuhal Emlek Sert *

Doç.Dr.Süheyla Altuğ Özsoy**

GİRİŞ

Çocuk işçiliği, çağımızın ivedi çözüm bekleyen önemli bir sorunudur. Çalışan çocukların sayısı ve çektikleri acıların boyutları her geçen yıl artmaktadır (1). Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Office, ILO)’nün istatistiklerine göre bugün dünyada 250 milyon çocuk çalışmaktadır. Yaklaşık 120 milyon çocuk (5-14 yaş) tam gün süreyle, 60 milyon civarındaki çocuk ise kabul edilemeyecek şekillerde fuhuş alanında, borç karşılığı, cebri, kölelik, uyuşturucu üretimi gibi çocukların moral ve fizik sağlığını bozabilecek nitelikteki tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır (2). Türkiye’de yaşanan sanayileşme sürecinde, gerçek sayıları istatistiklere yansımasa da genelde tüm çalışan çocukların ve özellikle de küçük sanayide çalışan çırakların sayılarının giderek arttığı bilinen bir gerçektir (3). Ekim 1999 Çocuk İşgücü Anketi sonuçları Ekim 1994 Çocuk İşgücü Anketi sonuçları ile karşılaştırıldığında 1992-1999 yılları süresince ILO IPEC’in (Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı’nın) hedef kitlesini oluşturan 6-14 yaş grubunda istihdam edilen çocukların oranında önemli bir azalış olduğu dikkat çekmektedir. Ekim 1994 Çocuk İşgücü Anketi sonuçlarına göre 6-14 yaş grubundaki çocukların % 8.5’i ekonomik bir faaliyette çalışmakta iken, Ekim 1999’da bu oran % 4,2’ye düşmüştür (4).

Bugünün çocuklarının hem fizyolojik hem ruhsal hem de zihinsel olarak sağlıklı bir yetişkin şeklinde karşımıza çıkması isteniyorsa, uygulanacak köklü çözüm, çocukların çalışma yaşamından uzaklaştırılmasını sağlamak olacaktır. Ancak bu konuda yapılan saha çalışmalarının sonuçlarına göre, ülkemiz koşullarında çocuklarımızı çalışma yaşamından kısa vadede alıkoymak mümkün olmadığından uzak amaca ulaşıncaya kadar çalışma yaşamında kalacak çocukların sağlık ve güvenlikleri açısından çalışma koşul ve ortamlarının iyileştirilmesini sağlamak önem taşır (5).

Bu çalışmanın amacı; çalışan çocukların (12–18 Yaş) kendi sağlıklarını yükseltmedeki sağlıkla ilgili (meslek-iş, entelektüel, fiziksel egzersiz, beslenme, fiziksel bakım, sigara-alkol-ilaç- uyuşturucu kullanımı, duygusal yönetim) davranış biçimlerinin saptanmasıdır.

İzmir Pınarbaşı-Işıkkent’te AYKÜSAN (Ayakkabıcılar Küçük Sanayi Sitesi)’ne bağlı 55 atölyede çalışan ve Ç.E.M.(Çıraklık Eğitim Merkezi)’ne devam eden 12–18 yaş grubundaki 109 çocuk işçi oluşturmuştur. Evrenin tümü çalışma kapsamına alındığından herhangi bir örneklem seçim yöntemine gidilmemiştir. İşverenlerin kabul etmemesi ve birçok çocuğunda işyeri değiştirmesi nedeniyle %78 katılım oranıyla 85 çocuk araştırmanın örneklemini oluşturmuştur.

Veri toplamada; çocuklarla ilgili sosyo-demografik özellikleri içeren

  1. “Sosyo-Demografik Veri Formu (meslek-iş, entelektüel, fiziksel egzersiz, beslenme, fiziksel bakım, sigara-alkol-ilaç-uyuşturucu kullanımı, duygusal yönetim bölümlerinden oluşmaktadır)(6),

  2. “Çalışan Çocukların (12–18 yaş) Kendi Sağlıklarını Yükseltmedeki Sağlıkla İlgili Davranış Biçimlerinin Saptanması Anket Formu ” kullanılmıştır. Bu anket formunun oluşturulmasında, R.N. Srivastava ve B.L. Varma’nın “Sağlığın Yükseltilmesinde ve Sağlık Üzerinde Temiz Suyun Değeri” konulu araştırmasından yararlanılmıştır (7).

Çalışan Çocukların Sosyo-Demografik Özellikleri

Araştırma sonuçlarına göre, araştırma kapsamına giren çocukların %16,5’i kız, %83,5’i erkektir ve çocukların %24,7’si 15, %24,7’si 16, %17,6’sı 14 yaşındadır. Çocukların doğum yerleri incelendiğinde, %14.1’inin kasaba, %17,6’sının köy, %68,2’si kent doğumludur. Çocukların annelerinin mesleki durumlarına bakıldığında büyük bir oranda (%84,7) ev hanımı oldukları görülmektedir. Babalarının ise %52,9’unun işçi, %10,6’sının ise işsiz olduğu ailelerin gelir düzeylerinin %71,8’inin geliri gidere denk, %21,2’sinin geliri giderden fazla olduğu saptanmıştır. Çocukların %27,1’i 2 kardeşe, %31,8’i ise 5 ve daha fazla kardeşe sahip olduğu saptanmıştır. Kardeş sayısı çocukların aile yapısını göstermesi bakımından önemlidir. Çocukların %59,04’ünün çalışan kardeşi vardır ve en yüksek oranla %57,1’i bir , %32,7’si iki çalışan kardeşe sahiptir.

Çalışan Çocukların Çalışma Koşullarına İlişkin Özellikleri

Çocukların ilk işe başlama yaşı incelendiğinde, en büyük oranla %28,2 11 yaşında, %21,2’sinin 12 yaşında, %18,8’inin 10 yaşında, %9,4’ünün ise 9 ve daha küçük yaşlarda işe başladığı saptanmıştır. ILO-IPEC projesi araştırma sonucuna göre çocukların %70,9’u 15 yaşından önce çalışmaya başlamıştır. Çocukların haftalık çalışma sürelerinin %62,4’ünün 6 gün olduğu saptanmıştır. Günlük çalışma saati ise en yüksek oranla %38,9 olup, çocuklar 12 saat ve üzeri çalışmaktadır.

Çocukların %97,6’sı çalışmayı kendisi istemiştir. Çalışmayı isteme nedeni, %37,6’sının ailenin çocuğun gelirine ihtiyaç duyması, %14,1’inin meslek edinmek istemesi olarak saptanmıştır. Çocuklar, %58,8 oranında sigortalı, %40 oranında ise sigortalı değildir. Sigortalı (%58,8) çalışan çocukların %95,5’inin sigortalarının ÇEM’ce sağlandığı tesbit edilmiştir.

Çalışan Çocukların İş Yerinde Karşılaştıkları Risklerin İncelenmesi

Çocukların %14,1’i iş kazası geçirmiştir. İş kazası geçiren çocukların %50’si çekiçle eline vurmuş, kesici aletlerle yaralanmış, %41,7’si prese elini sıkıştırmış, %8,3’ü ise patlamada yaralanmıştır. Çocukların %42,4’ü işyerinde olumsuz etken olduğunu belirtmiş bunlardan %80,5’i yapıştırıcıları, %13,9’u ise havalandırmanın olmamasını olumsuz etken olarak bildirmiştir. Çocukların %63,9’u olumsuz etkenlerden korunmak için hiçbir önlem almadığı görülmektedir.

Çalışan Çocukların Sağlık Sorunlarının İncelenmesi

Çocukların %41,2’sinin sağlık sorunu olmuştur. Sağlık sorunu olan çocukların en büyük oranla %28,6 enfeksiyon hastalıklarına (kabakulak, kızamık, gribal enfeksiyon gibi) yakalandıkları, %11,4’ünün ise ağrı problemi olduğu saptanmıştır. Çıraklar özellikle bel ve sırt ağrıları ve göz hastalıklarını yaptıkları işe bağlamışlardır. Çocukların %51,8’i sağlıkla ilgili konularda eğitim almışlardır. Çocuklar %84,7 oranında sağlıkla ilgili konularda eğitim almak istemektedirler. Sağlıkla ilgili tüm konularda bilgi almak isteyen çocukların büyük bir çoğunluğu ilk yardım konusunda da bilgi almak istemişlerdir. Bunun nedenini ise iş yerinde kaza ya da yaralanma olayları olduğunda hayat kurtarabilmeye bağlamışlardır.

Çalışan Çocukların Kendi Sağlıklarını Yükseltmedeki Sağlıkla İlgili Davranış Biçimlerinin İncelenmesi

1. Çalışan Çocukların “Meslek-İş”e Yönelik Duyguları.

“İşimi severim” diyen çocukların %85,9’u her zaman, %14,1’i bazen olarak yanıtlamışlardır. Çocukların hiçbiri hiçbir zaman yanıtını vermemişlerdir (puan ortalaması=2,86±0,35). “İşimden tatmin olurum, işimi yapmaktan memnuniyet duyarım” maddesini de çocukların %83,5’i her zaman, %16,5’i bazen olarak yanıtlamıştır. Bu madde içinde hiçbir zaman yanıtı alınmamıştır (puan ortalaması=2,84±0,37).

Meslek iş bölümünün genel puan ortalaması 2,685±0,216’dır. Bu puan ortalaması çocukların yaptıkları işe karşı olumlu duygular içinde olduğunu göstermektedir.

2. Çalışan Çocukların ” Entelektüel” ve “Fiziksel Egzersiz” Eylemleri.

Çocukların büyük bir çoğunluğu, kitap gazete okuyamamasını ve herhangi bir hobi ile uğraşamamasını zamanlarının büyük bir bölümünün işte geçmesine bağlamışlardır. Entelektüel bölümünün genel puan ortalaması 2.007±0.37’dir.Bu bölümün puan ortalamasının düşük olma nedeni, çalışan çocukların zaman yetersizliği ve kendilerine zaman ayıramamaları olarak düşünülmektedir.

“Fiziksel Egzersiz” bölümünde en düşük oranda “her zaman” yanıtı alan madde ise “Haftada 3 kez ya da daha fazla en azından 20 dk. Egzersiz yaparım” maddesidir (puan ortalaması=1,78±0,82). Çocuklar bunun nedenini de zaman yetersizliğine bağlamışlardır. Fiziksel Egzersiz bölümünün genel puan ortalaması 2,238 ± 0,408’dir.

3. Çalışan Çocukların “Beslenme”si.

Bu bölümde en düşük oranda her zaman yanıtı alan maddeler, “yağda kızartma yerine, haşlamayı tercih ederim” (puan ortalaması= 1,71± 0,88) ve “Beslenmemde unun miktarı çok azdır” (puan ortalaması= 2,09±0,82) maddeleridir. “Günlük diyetimde, dört temel yiyecek grubu yer alır (meyve-sebze, süt ve ürünleri, ekmek-tahıl-baklagiller, et-balık) maddesini çocukların %31,8’i her zaman, %61,2’si bazen, %7,1’i hiçbir zaman (puan ortalaması =2,25±0,58) olarak yanıtlamışlardır. Bu bölümün genel puan ortalaması 2,303 ± 0,299’dır ve çalışan çocukların beslenme durumlarının çok iyi olmadığını göstermektedir.

4. Çalışan Çocukların “Fiziksel Bakım”ı.

“Fiziksel Bakım” bölümünün en yüksek oranda her zaman yanıtı alan maddesi “Haftada en azından 1 kez banyo yaparımdır (puan ortalaması=2,99±0,11).Bu oran çocukların vücut hijyenlerinin iyi olduğunu göstermektedir. “Her sabah ve yemek sonraları dişlerimi fırçalarım” maddesine ise çocukların büyük bir oranı hiçbir zaman yanıtını vermiştir (puan ortalaması=2,05±0,75). Bu oran çocukların diş ve ağız bakımının iyi düzeyde olmadığını göstermektedir. Bu bölümün genel puan ortalaması 2,80±0,175’dir.

5. Çalışan Çocuklarda “Sigara-Alkol-İlaç-Uyuşturucu Kullanımı”, Uyku Düeni ve “İlişkilerde Güven”.

“Tinerden uzak dururum” maddesine, çocuklar tiner kullanmadıkları halde sadece %88,2’si “her zaman”, %3,5’i “bazen”, %8,2’si ise “hiçbir zaman” yanıtını vermişlerdir (puan ortalaması=2,80±0,57). Bunun nedenini, iş yerinde tiner kullandıklarına bağlamışlardır. Çocukların %89,4’ü sigara kullanmadığı halde “Sigara dumanına en az maruz kalacak şekilde hareket ederim” maddesini sadece %75,3’ü her zaman yanıtını verebilmiştir. Bu sonuç büyük bir oranda işyerlerinin fiziki durumunun ve yapısının iyi olmadığını göstermektedir. Ayrıca bu durumun sigaraya başlamaya da teşvik edici olduğu düşünülmektedir. Bu bölümünün genel puan ortalaması 2,804–0,175 olmasına rağmen, alkol ve uyuşturucu bağımlılığının nedenleri arasında yer alan kırdan kente göç, arkadaş etkileşimi, bilinmeyene karşı merak çalışan çocuklar için daimi risk oluşturmaktadır (8).

Çocukların “Uykum yeterli ve dinlendiricidir” maddesini %25,9’u bazen, %12,9’u ise hiçbir zaman olarak yanıtlamışlardır. Bu sonuçlar, çocukların küçümsenmeyecek bir bölümünde uyku yetersizlikleri ya da bozuklukları olduğunu göstermektedir. Çocukların “Başkalarına güvenirim” maddesine verdikleri yanıtlar incelendiğinde %57,6’sının bazen, %14,1’inin hiçbir zaman olarak yanıtladığı görülmektedir. Bu bulgular, çocuklarda güven eksikliği olduğunu bariz bir şekilde göstermektedir. Bu bölümün genel puan ortalaması 2,559±0,265’tir.

Çalışan Çocukların Kendi Sağlıklarını Yükseltmedeki Sağlıkla İlgili Davranış Biçimlerinin Toplam Puanlarının İncelenmesi

Çalışan Çocukların, “Kendi Sağlıklarını Yükseltmedeki Sağlıkla İlgili Davranış Biçimlerinin Saptanması” anket formundan alınacak tam puan 165’dir (Alınan en yüksek puan 157, en düşük puan 116’dır).

Çocukların büyük bir çoğunluğu (%76,6) 116–145, %20,1’i 146–155 ve sadece %3,6’sı 156–157 arasında puan almıştır. Bu yüzdeler çalışan çocukların sağlıkla ilgili davranış biçimlerinin yeterli düzeyde olmadığını düşündürmektedir.

Çalışan çocukların doğum yerlerine göre, kendi sağlıklarını yükseltmedeki sağlıkla ilgili davranış biçimleri toplam puanlarının karşılaştırılmasında, istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamasına (F=0,32, p>0,05) karşın, kasaba ve kentte doğan çocukların toplam puanlarının köyde doğan çocuklardan daha yüksek olduğu görülmektedir.

Çocukların büyük bir bölümü (%62,3) haftada 6 gün çalışmaktadır. Haftalık çalışma saatleri uzadıkça, çocukların “kendi sağlıklarını yükseltmedeki davranış biçimleri” toplam puanları düşmektedir. Yapılan istatistiksel analizde a=0,05 düzeyinde anlamlı bir fark bulunmuştur (F=2,44 p<0,05). Çalışma süresi uzadıkça uzun çalışma süresinin neden olduğu riskler artacaktır (yorgunluk, meslek hastalığı, iş kazası).

Ayrıca çocuğun kendine ayırabileceği zamandan da çalınmış olunacaktır. Elde ettiğimiz bulgular doğrultusunda da çocukların haftalık çalışma süreleri azaldıkça davranış toplam puanlarında da artma saptanmıştır.

İstatistiksel yönden önemli olmasa da, iş kazası deneyimi olan çocukların, davranış biçimi toplam puanlarının daha yüksek olduğu görülmektedir; ancak bu sonuç Bu, iş kazası deneyiminin sağlıklı davranış göstermeyi arttırdığını düşündürmektedir.

Sağlık konusunda eğitim alan çocukların davranış biçimleri toplam puanları 141,93, sağlık eğitimi almamış çocukların toplam puanı ise 137,92’dir. Yapılan istatistiksel analiz sonucunda a=0.05 önem düzeyinde, anlamlı bir fark bulunmuştur (t=2,22 p<0,05). Bu sonuçlara göre eğitimin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Sağlık eğitimi alan çocukların büyük bir bölümüne Ç.E.M. tarafından sağlık eğitimi verilmiştir. Çocukların eğitim aldığı konulardan birisi de kimyasal maddeler (yapıştırıcılar) konusudur. Sağlık eğitimi alan çocukların büyük bir kısmı kullandıkları yapıştırıcıları mesleki risk olarak kabul etmektedirler ve bu maddelerin sağlıklarına zarar verebileceğinin bilincindedirler.

SONUÇ

  • Çalışan çocukların sağlıklarını yükseltmedeki sağlıkla ilgili davranış biçimlerini saptanması anket formundan, çocuklar en az (%22,5) 126–135, en fazla (%50,5) 136–145 puan almışlardır. Araştırma kapsamına alınan hiçbir çocuk tam puan alamamıştır.

  • Çocukların toplam puanlarının, cinsiyet, yaş, doğum yeri, oturdukları evin durumu, kaç kardeş olduğu, annenin sağ olup olmama durumu, annenin mesleği, babanın sağ olup olmadığı, babanın öğrenim durumu, babanın mesleği, ailenin gelir düzeyi, çalışmaya başlama yaşları, sigortalı olup olmama durumu, şimdiye kadar herhangi bir sağlık sorunu olup olmadığı, iş kazası geçirip geçirmediği, mesleki risklerden korunmak için önlem alıp almadığı gibi değişkenlerin etkilemediği saptanmıştır.

  • Çalışan çocukların kendi sağlıklarını yükseltmedeki sağlıkla ilgili davranış biçimi toplam puanları ile haftalık çalışma günleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (t=2,44, p<0,05). Haftalık çalışma süresi uzadıkça, çocukların toplam puanları düşmektedir.

  • Çalışan çocukların kendi sağlıklarını yükseltmedeki sağlıkla ilgili davranış biçimleri toplam puanları ile sağlıkla ilgili bilgi alma durumları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (t=2,22, p<0,05). Sağlık ile ilgili konularda eğitim almış olan çocukların, eğitim almamış çocuklara göre toplam puanları daha yüksektir.

ÖNERİLER

Çalışma sonucundaki bulgular ışığında, çalışan çocukların kendi sağlıklarını yükseltmedeki davranış biçimlerini geliştirmeye yönelik aşağıdaki öneriler getirilebilir.

Çocukların yaygın bir biçimde çalıştırıldıkları küçük ve sağlıksız atölyeler, dükkanlar; belirli işkolları oluşturularak çağdaş ve sağlıklı atölyeler haline dönüştürülüp iş merkezleri oluşturulmalıdır. İşyeri hekim ve hemşireliği geliştirilmeli, işyeri hekim ve hemşiresince çocukların işe giriş muayeneleri ve periyodik kontrolleri yapılmalıdır. İşe giriş muayenelerinde, çocuklar için kendi sağlıklarını yükseltmedeki sağlıkla ilgili davranış biçimleri saptanması anket formları geliştirilmeli ve bu form yardımıyla çocuklarda saptanan davranış ve tutum hataları, bilgi eksiklikleri ya da yanlışlıkları doğrultusunda çözüm üretilmelidir.

Çocukların işyeri ve işin kötü koşullarından ve zararlılarından etkilenmesi önlenmeli, mesleki riskler ve korunma yöntemleri konusunda bilgilendirilmeli ve meslek zararlılarından korunmada gerekli tedbirlerin alınması yaptırımı zorunlu hale getirilmelidir.

Çocuk işçi çoğu kez yoksul ve gecekondu çevresinin kültürü ile iç içedir. Burada ki kalıplaşmış olumsuz davranış biçimlerini aşmada, çocuk işçilere uygun sağlık eğitimi ile kişilik geliştirmede ve benliğini olgunlaştırmada yardım götürülmelidir. İşyeri sağlık ekibi bir yandan kendi olanaklarıyla, öte yandan toplumda varolan kuruluşları harekete geçirerek çocuk işçilerin bedensel olduğu kadar ruhsal sağlıklarına da katkıda bulunmalıdır.

İş sağlığı hemşiresi, sağlıklı işçinin çalışmasını en verimli bir biçimde sürdürebilmesini sağlayacak hizmetleri üstlenebilmeli, çalışan çocuklara neyi neden yapmaları gerektiğini öğreterek, sağlıklarını koruma bilinci kazandırılabilmelidir.

KAYNAKLAR

1. Kutluay B., (1993) “Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Programı (IPEC)” Çalışma Ortamı, 8, 41

2. Pirler B., (1997) “Hiçbir Ekonomik Gerekçe Çocuğun Kötü Koşullarda Çalışmasını Açıklayamaz”, Çalışma Ortamı, 31-32,12

3. Kozcu, Ş., (1991) “Çıraklarla İlgili Bir Ön Çalışma” Çocuk İstismarı ve İhmali, 91

4. Devlet İstatistik Enstitüsü, Çocuk İşgücü Anketi 1994, DİE Yayını 1995.

5. Keskin, D., (1995) “Çocuk İşçilerin Karşılaştıkları Riskler ve Alınması Gereken Önlemler”, Çalışan Çocuklar ve Genç İşçilerin Sorunları Çözüm Yolları Ulusal Sempozyumu, 13.17.18 Mayıs, İzmir, 43

6. Point, S., (1998) “Lifestyle Assesment Questionnaire”, Community Health Nursing Process and Practice for Promoting Health The C.V. Mosby Company, St. Louis, Toronto, Waschington, 41, 862-868

7. Sirivastava, R.N., Varma B.L., (1997) “Indicators for assessing the impact of safe water supplies an health and health promotion the Shansi İmpact” Measurement of Levels of Health, WHO, Regional Office for Europe, Copenhagen, 613-618

8. Sağlık İçin Sigara Alarmı (1995), Sigara Bedeli, 31 Mayıs Düny Sigarasız Günü Nedeniyle Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesinin Düzenlediği Basın Toplantısı Metni, 1;1,1.