Çocuk Emeğinin Coğrafya Atlası: 2000-2012 Yılları Özeti

Hazırlayan : Damlanur Tat

Çocuk işçiliği sektörel bazda incelendiğinde, tarım sektörünün bugün hala çocuk emeğinin en çok kullanıldığı sektör olduğu görülmektedir. Sektör;  dünya çapında 5-17 yaş arasında olan ve çalışan çocukların %60’lık dilimini temsil eder. Bu sektörde çalıştırılan çocuklar çok büyük olasılıkla para karşılığı olmaksızın çalışan aile üyeleridir ve küçük yaşlardan itibaren anne babalarının yanında tarımsal alanlarda çalışırlar. Çocuklar için tehlikeli olarak değerlendirilen tarım sektöründeki yüksek çocuk işçiliğinin nedenleri de genel olarak  yoksulluk, eğitime erişim konusundaki engeller, yetersiz tarım teknolojileri ve çocukların tarım işlerine katılmasına yönelik kültürel yaklaşımlar olarak sıralanabilir. Çiftçilik, ormancılık, balıkçılık ve balık yetiştiriciliği ve hayvancılığın da dahil edildiği tarım sektörü, çocuk işçiliği için “tehlikeli” olarak ele alınan sektörlerden biridir1.

Çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden biri de “çocuk asker” olarak adlandırılan, “silahlı çatışmalarda, savaşlarda”da çocuk emeği kullanımıdır. Çocukların masumluğundan, çaresizliğinden veya tecrübesizliğinden yararlanılarak bazılarını ön saflarda silah tutan, bazılarını çatışmalarda destekleyici(mesaj taşıyıcı, yardımcı vb.) veya çatışma/savaş sürecindeki karışıklıktan faydalanarak başka şekillerde (cinsel istismar vb.) çalıştırılmaları ve sömürülmeleri bugün de önüne geçilmeye çalışılan konulardan biridir ve dünyada en az 17 ülkede çocuk askerlerin kullanıldığı  bilinmektedir.

ILO’ya (Uluslararası Çalışma Örgütü’ne) göre “Çocukların ticari yönden cinsel sömürüsü”,18 yaşı altında olan bir çocuk veya bir ergenin – kız yada erkek- çocuğun veya ergenin kendisine, bir veya birden çok kişiye para veya iyilik karşılığında satılarak sömürülmesi olarak tanımlanmıştır. Seks turizmi, seks ticareti için çocuk ve ergenlerin kaçakçılığının yapılması, çocukların yer aldığı pornografilerin basım, tanıtım, dağıtımları, kamusal veya özel alanda çocukların seks gösterisi amacıyla kullanımları da bu başlık altında ele alınmaktadır2. Cinsel sömürünün önlenmesine yönelik çalışmalar ILO tarafından ulusal  ve bölgesel olarak ayrı amaçlar belirlenerek devam etmiştir.

Yukarıda sıralanan alanlara ek olarak, çocuk emeğinin kullanıldığı diğer bir alan da “ev işleri”dir. Çocuğun para karşılığı olsun veya olmasın, bir başkasının veya bir işverenin evinde ev işi yapması olarak tanımlanan ev işleri başlığı altında ;bu tarz işlerin, yaş sınırının altındaki çocuklar tarafından yapılmasının, tehlikeli koşullarda ve köle benzeri şekillerde çalıştırılmalarının önlenmesine yöneliktir.  Aslında çocukların bu sektörde yer almaları, diğer alanlara kıyasla ayırt edilmesi  daha zordur. O yüzden çocuk emeğinin en kolay “gizlenebildiği” alan olduğu da söylenebilir. Yapılan işlerin ülkeden ülkeye, kültürden kültüre değiştiği de bir gerçektir. Fakat, dünyanın neresinde olursa olsun çocukları bekleyen tehlikeler bu sektörde de maalesef yer almaktadır. Örneğin zehirli kimyasal maddeler, bıçak makas gibi kesici/delici aletler ile birlikte cinsel istismara kadar gidebilecek tehlikeler bunlardan bazılarıdır. 2012 verilerine göre bu tehlikelere maruz kalan çocukların sayısı 17.2 milyon olarak belirlenmiştir. Malesef bu çocukların çoğunu kız çocukları oluşturmaktadır. Hem ülkemizde hem de dünyada bunun önüne geçmek için çalışmalar devam etmektedir.

Göç de çocuk emeği ve çocuk işçiliği konusunda değinilmesi gereken başlıklardan biridir. UNDP 2009 verilerine göre3, dünya çapında 214 milyon kişi uluslar arası 740 milyon kişi de iç göç yapmıştır. Yasal olan veya yasa dışı yollarla göç eden veya çevresel koşullar, savaşlar ve diğer sebeplerle göç etmek zorunda kalan, ailesiyle veya tek başına yeni yerleştiği ülkede pek çok zorluğa maruz kalan çocuklar bu kapsamda ele alınmaktadır. Bu konudaki yasal çerçeve; çocukların her türlü ayrımcılıktan uzak tutulması, eğitimlerini devam ettirebilmelerinin olanaklı kılınması, gibi pek çok açıdan desteklenmiştir. Hükümetlerin de bu çocukları göz önünde bulundurarak politika üretmeleri beklenmektedir.

Madencilik ve taş ocakçılığı da çocuk emeğinin kullanıldığı ve her ne şekilde kullanılırsa kullanılsın çocuklar için çok büyük tehlike yaratan bir alandır. Asya’da, Afrika’da, Latin Amerika’da hatta Avrupa’da bile, bugüne kadar gerçekleşen büyük gelişmelere rağmen hala bu alanda da çocuk işçiliği ile karşılaşılmaktadır.

Yukarıda değinilmeye çalışılan, bazıları da “Çocuk Emeğinin Koşulsuz En Kötü Biçimleri” kategorisine giren sektör ve alanlar çocuk emeğinin en çok kullanıldığı alanlardır. Bu alanların tümünde çocuk emeğinin kullanılmasının önlenmesine yönelik çalışmalar uzun yıllardır sürmektedir. 2000 yılında 246 Milyon çocuğun “çocuk işçi” statüsünde olduğu, bunların 171 Milyonunun ise tehlikeli işlerde çalıştıkları belirlenmiştir4.

Figure 1: Global trends in child labour

Table 1 : Children in employment, child labour and hazardous work age group, 2000-2012

Table 1 : Children in employment, child labour and hazardous work age group, 2000-20125

Table 2. Children in employment,child labour and hazardous work by sex, 5-17 years age group, 2000-2012

Table 2. Children in employment,child labour and hazardous work by sex, 5-17 years age group, 2000-20126

Table 3: Children in employment, child labour and hazardous work by sex and age groups, 2000-2012

Table 3: Children in employment, child labour and hazardous work by sex and age groups, 2000-20127

Table 4

Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere yapılan çalışmalarla, 2000 yılındaki çocuk işçiliği rakamlarının azaltılması konusunda büyük bir başarı elde edilmiştir. 2012 yılına kadar 78 Milyon çocuk, 2000 yılındaki rakamın yaklaşık 3’te biri, “çocuk işçi” olmaktan çıkmıştır ve bu sayı 246 Milyondan 168 Milyona indirilmiştir. Oransal olarak incelendiğinde de kızların %40’ı, erkeklerin %25’inin çocuk işçi olmaktan çıktığı söylenebilir8.

Figure 2: Number of children in child labour and hazardous work, actual 2000-2012 and levels for 2016-2020 assuming the pace of progress during 2008-20129

5

Yine yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere, çocuk işçiliğinin ve çocuk işçiliğinin tehlikeli işlerdeki kullanımının da geçen yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da  azalma eğiliminde olması beklenmektedir. ILO-IPEC(International Labour Organisation / International Programme on Eliminating Child Labour – Uluslararası Çalışma Örgütü / Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı) ve birçok ülkenin ortak hareket etmeleri, bu sayının geçmişten bugüne  kadar ki düşüşünde ve gelecekte öngörülen seviyeye düşürülmesinde büyük bir etkendir.

Çocuk işçiliği ile mücadele, hükümetlerin, iş verenlerin, çalışanların, sivil toplum örgütlerinin, uluslar arası ve ulus üstü örgütlerin, öğretmenlerin, ailelerin ve toplumdaki tüm aktörlerin dikkatle ve dayanışma içinde çalışması gereken ve uzun süren bir durumdur.  Bugüne kadar pek çok adım atılmış, başarılar elde edilmiş olsa da; dünyanın pek çok ülkesinde çocuklar, köle gibi satılmakta, çok zor koşullarda zorla çalıştırılmakta, hayatlarını hiç de hak etmedikleri şekillerde sürdürmektedir. Umuyoruz ki çocuklar için gelecek, bugünden daha güzel olur.

_________________

http://www.ilo.org
Guidelines on the design of direct action strategies to combat commercial sexual exploitation of children (2007)
UNDP, Overcoming barriers: Human mobility and development, Human Development Report 2009, New York, 2009
IPEC Action Against Child Labor 2012-2013, Progress and Future Priorities
new global report Making progress against child labour
6 New Global Report Making Progress Against Child Labour Global Estimates and Trends 2000-2012
7 New Global Report Making Progress Against Child Labour Global Estimates and Trends 2000-2012
8 New Global Report Making Progress Against Child Labour Global Estimates and Trends 2000-2012
9 New Global Report Making Progress Against Child Labour Global Estimates and Trends 2000-2012