Çocuk işçiler; temiz su bulamamakta, yüksek ateşli hastalıklar geçirmekte, yemek zehirlenmeleri ile mücadele etmekte ve “machete” adı verilen palalar ile kamışları biçerken ciddi kesilme tehlikelerine sunuk(maruz) kalmaktadırlar.
Yaklaşık olarak 35,000 kişinin çalıştığı şeker kamışı işi, modern dünyada esirliğin kanıtlarından birini teşkil etmektedir. Burada Bermuda’dan, elinizden hiçbir şey gelmediğini düşünseniz bile, en azından ülkede 30 Mart tarihinde yapılacak olan “Özgürlüğe Koş” kampanyasına ve yarışına katılabilirsiniz.
Yapılacak koşu, esaret altında yaşayan milyonlarca insanın varlığına dikkat çekmek ve bilgilendirmek amacını taşıyor. Stop The Traffik adlı, esarete karşı birlik koalisyonuna para yardımını hedefleyen bu koşuya, yarışmacı olarak katılınmasa bile imza atmak ve para yardımı yapmak yoluyla destek olmak mümkün.
2006 yılında Anti-Slavery International tarafından yayınlanan bir rapora göre, 13 yaşında ülkeye kaçırılan bir kız şeker kamışı üreten çiftlik sahibi karı-koca tarafından satın alınmıştır. Temizlik yapmak, un, ekmek ve yemek yapmak için kullanılan bu genç kız, hergün sabah 4’te kalkmış ve akşam 10’da ancak yatabilmiştir. Bu ağır iş karşışılğında kendisine, sadece az bir miktarda yemek verilmiştir. Bu çocuk yaştaki kızın içinde yaşamaya zorlandığı sefil hayat koşulları ise cabasıdır.
Birçok çocuk-esir, bu durumla ana-babası da esir olduğu için karşılaşmaktadır. Özgürlüklerini para ve bazı mallar karşılığında satan bu insanlar, aracılar tarafından çiftliklere kiralanmaktadır.
Bu insanlar çiftliklere borçlarını ödemek üzere gönderilmekte, borçları bitinceye kadar hergün saatlerce ve zorla çalıştırılmaktadırlar.
Çalışmaları karşılığında para almadıkları için, yaşamlarına devam edebilmek için aracılardan daha fazla borç almakta ve bütün geleceklerini esaret altına alan sahtekar bir düzenin köleleri olmaktadırlar. Bu şekilde çiftliklerde çalışmaya devam etmekte ve daha fazla borcun altına girerek, esarete demir atmaktadırlar.
Tim Smith
Royal Gazette, Bermuda